NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU AMELU’L-YEVM VE’L-LEYL

<< 2622 >>

ما يقول من كان به أسر

285- İdrar Tutukluğu Olan Kişi Ne Der?

ذكر الاختلاف على طلق بن حبيب في الخبر فيه

 

أخبرنا عبد الحميد بن محمد قال ثنا مخلد قال حدثنا سفيان عن منصور عن طلق عن أبيه أنه كان به الأسر فانطلق إلى المدينة والشام يطلب من يداويه فلقي رجلا فقال ألا أعلمك كلمات سمعتهن من رسول الله صلى الله عليه وسلم ربنا الله الذي في السماء تقدس اسمك أمرك في السماء والأرض كما رحمتك في السماء اجعل رحمتك في الأرض اغفر لنا حوبنا وخطايانا أنت رب الطيبين أنزل رحمة من رحمتك وشفاء من شفائك على هذا الوجع فيبرأ

 

[-: 10807 :-] Talk, babasından naklediyor: idrar tutukluğum olduğu için idrarımı yapamıyordum. Beni tedavi eden birini bulmak için Medine'ye ve Şam'a gittim. Sonunda karşılaştığım bir adam bana dedi ki: "iyileşmen için sana bazı sözler öğreteceğim ki ben de bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittim. Şöyle dersin: "Ey ismi göklerde kutsanan, buyrukları hem gök hem de yerde hakim olan Rabbimiz! Gökleri kuşatan rahmetini yeryüzüne de ihsan et. Günahlarımızı ve kusurlarımızı bağışla! Sen ki iyilerin Rabbisin! Bu hastalığıma rahmetinden bir rahmet, şifandan bir şifa indir!"

 

Tuhfe: 15545 .

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا محمود بن غيلان قال حدثنا أبو داود قال حدثنا شعبة قال أخبرني يونس بن خباب قال سمعت طلق بن حبيب عن رجل من أهل الشام عن أبيه أن رجلا أتى النبي صلى الله عليه وسلم كان به الأسر فأمره النبي صلى الله عليه وسلم أن يقول ربنا الله الذي تقدس في السماء اسمه وساق الحديث ذكر الاختلاف على الليث بن سعد

 

[-: 10808 :-] Talk b. Habib, Şam ahalisinden bir adamdan, o da babasından naklediyor: idrar tutukluğu olan bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de iyileşmesi için şöyle demesini istedi: "Ey ismi göklerde kutsanan, buyrukları hem gök, hem de yerde hakim olan Rabbimiz ... " Sonrasında ravi bir önceki hadisi zikreder.

 

Tuhfe: 15545.

 

 

أخبرنا يونس بن عبد الأعلى قال حدثنا بن وهب قال أخبرني الليث وذكر آخر قبله عن زيادة بن محمد عن محمد بن كعب القرظي عن أبي الدرداء أنه أتاه رجل فذكر أن أباه احتبس بوله فأصابته حصاة البول فعلمه رقية سمعها من رسول الله صلى الله عليه وسلم ربنا الذي في السماء تقدس اسمك أمرك في السماء والأرض كما رحمتك في السماء فاجعل رحمتك في الأرض واغفر لنا حوبنا وخطايانا أنت رب الطيبين فأنزل شفاء من شفائك ورحمة من رحمتك على هذا الوجع فيبرأ وأمره أن يرقيه بها فرقاه بها فبرأ خالفه بن أبي مريم

 

[-: 10809 :-] Muhammed b. Ka'b el-Kurazı bildiriyor: Adamın biri Ebu'd-Derda'ya geldi ve babasının mesanesinde taş olduğu için idrar tutukluğu yaşadığını söyledi. Ebu'd-Derda da ona Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiği şu Rukye'yi öğretti: "Ey ismi göklerde kutsanan, buyrukları hem gök, hem de yerde hakim olan Rabbimiz! Gökleri kuşatan rahmetini yeryüzüne de ihsan et. Günahlarımızı ve kusurlarımızı bağışla! Sen ki iyilerin Rabbisin! Bu hastalığa şifandan bir şifa, rahmetinden bir rahmet indir!" Bu Rukye'yi yapması halinde babasının iyileşeceğini de söyledi. Adam denileni yapınca babası iyileşti.

 

Tuhfe: 10957 .

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (3892) rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا أحمد بن سعد بن الحكم بن أبي مريم عن عمه قال حدثني الليث قال حدثني زيادة بن محمد الأنصاري عن محمد بن كعب عن فضالة قال جاء رجلان من أهل العراق يلتمسان الشفاء لأبيهما حبس بوله فدله القوم على أبي الدرداء فجاءه الرجلان ومعهما فضالة فذكروا له فقال أبو الدرداء سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من اشتكى منكم شيئا أو اشتكى أخ له فليقل فذكر نحوه

 

[-: 10810 :-] Fadale der ki: Irak ahalisinden iki kişi idrar tutukluğu yaşayan babalarına şifa aramak için gelmişlerdi. Onlara Ebu'd-Derda'nın yanına gitmelerini söylediler. iki adamla birlikte ben de Ebu'd-Derda'nın yanına geldim. Adamlar sorunu ona aktardıklarında Ebu'd-Derda dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Birinizin bir rahatsızlığı olduğu zaman veya kardeşinin bir hastalığı olduğu zaman şöyle desin ... " buyurduğunu işittim. Sonrasında ravi bir önceki hadisin aynısını aktarır.

 

Tuhfe: 10957.